Trump’ın Ortadoğu Vizyonu

Trump’ın Ortadoğu Vizyonu
Sosyal medyada paylaÅŸ: Facebook Twitter Whtasapp

Trump’ın Ortadoğu Vizyonu

Erib Ullah - Dania Akkad - Middle East Eye

 

Michael Wolff’un Trump yönetiminin ilk dokuz ayını ve Beyaz Saray’ın tehditlerini, skandal belgelerle gözler önüne seren “AteÅŸ ve Öfke”, Trump’ın dış politikasını da “Karman çorman bir tasavvur” ÅŸeklinde özetliyor.

 

Donald Trump, söz konusu kitabı, “yalanlarla” ve “yanlış aktarımlarla” dolu ÅŸeklindeki sözlerle başından savdı.

 

Trump’ın konuyla ilgili twiti ÅŸöyleydi: “Beyaz Saray’a bu düzmece kitabın yazarıyla görüÅŸülmemesi emri vermiÅŸtim (aslında birkaç kere geri çevirdim). Onunla kitap için hiç görüÅŸmedim. Tamamı yalan ve yanlış aktarımlara ve hiç olmayan kaynaklara dayalı. Bu adamın geçmiÅŸine bakın! Ona ve Pasaklı Steve’e ne olduÄŸunu görün”

 

Fakat Wolff, bu twitinden sonra Amerikan baÅŸkanına satışların artmasına vesile olduÄŸu için teÅŸekkür etti. Kitap, manÅŸetlerde ve reklamlarda yer alan tarihten dört gün önce raflardaki yerini almıştı bile. 

 

Michael Wolff’un twiti: “BaÅŸlıyoruz. Yarından itibaren alabilir (ve okuyabilirsiniz). TeÅŸekkürler Sn. BaÅŸkan.”

 

Kitap, Trump’ın yakın çevresinin geçmiÅŸ üç baÅŸkanın OrtadoÄŸu hakkında bütünüyle yanlış yaptığını” ileri süren ifadeleri de içeren - Trump’ın Suriye üssüne yönelik ateÅŸ emri vermesinden, Suud Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Amerika’nın “bir numaralı adamı olması” serüvenine kadar…- geniÅŸ bir kapsama sahip.

 

İşte Trump’ın OrtadoÄŸu vizyonuna ve onu açıklayan iç çekiÅŸmelere iliÅŸkin kitaptan öÄŸrendiÄŸimiz temel maddeler:

 

1. Trump ve Muhammed bin Selman İçin Kazan-Kazan

 

Wolff, Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman (MbS) ile Trump ve ailesi arasındaki sinerjiyi iki tarafında ne yaptıkları hakkında pek bir ÅŸey bilmiyor oluÅŸlarındaki ortaklık zemininde açıklıyor.

 

Kitapta “Kushner’in bir arkadaşının ÅŸöyle söylediÄŸi aktarılıyor: MbS, kendisini [Jared] Kushner’e onun Suud krallığındaki adamı olarak takdim ederken yatılı okulun ilk gününde tanışan biri gibiydi”.

 

MbS, Trump ekibine “cidden iyi haberler” vereceÄŸine dair güvence verdikten sonra Trump’ın da MbS’ye kanı kaynamış ve MbS’yi Beyaz Saray’a davet etmiÅŸti.

 

“Siyasetin sert yönü iÅŸte. MbS, Trump’ın bu davetini krallık içinde kendi iktidarı için bir fırsat olarak kullanıyordu. Beyaz Saray ise durumun böyle olmadığını savunarak, aslında MbS’nin de önünü açıyordu.

 

“Buna karşılık MbS de Trump’ın ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan’a gerçekleÅŸtirmesi durumunda, ‘kazançlı çıkacak’ diyerek; bir dizi anlaÅŸma ve açılış tertip edileceÄŸinin sözünü vermiÅŸti.”

 

2. Trump, MbS’nin Katar’a BulaÅŸmasına YeÅŸil Işık Yaktı

 

Muhammed bin Selman’ın “Katar’a sataÅŸması” ve Suud kraliyet ailesi ve iÅŸadamlarına yönelik operasyon, Trump sayesinde baÅŸlamıştı. Wolff ÅŸöyle yazmış:

 

“BaÅŸkan, dış politika teamüllerine meydan okuma manasına gelmeyecek olsa da onları görmezden gelerek, Suudilerin Katar’a zorbalık yapma planına olur vermiÅŸti. Trump’a göre, Katar terör örgütlerin ekonomik destek saÄŸlıyordu. Fakat aynı ÅŸekilde tarihi bir arka plana sahip olan Suudilere göz yumuyordu. (Ona göre Suud kraliyet ailesinin yalnızca bazı üyeleri böylesi bir destek verme geçmiÅŸine sahipti.)

 

Trump, Riyad’ı ziyaret ettikten birkaç hafta sonra arkadaÅŸlarına MbS’nin veliaht prensliÄŸe yükselmesi ve tahta geçecek kiÅŸi olması sürecini kendisinin ve Kushner’in inÅŸa ettiÄŸini söyleyecekti.

 

3. Barış GörüÅŸmelerinde Bannon-Kushner Savaşı

 

Trump, damadı Jared Kushner’e OrtadoÄŸu barışı dosyasını vererek ona zor bir iÅŸ emanet ettiÄŸinin farkındaydı.

 

Fox Haber spikeri Tucker Carlson “bu karar, Kushner’in lehine olmadı” diyerek espri yapmıştı Trump ile çıktığı bir programda. Trump ise “biliyorum” diyerek bu espri karşısında oldukça keyiflenmiÅŸti.

 

“Trump, onu Yahudi olduÄŸu için diÄŸerlerinden ayırıyor, Yahudi olduÄŸu için ödüllendiriyor, Yahudi olduÄŸu için aşılması zor engelleri onun üstüne yıkıyor. Yahudilerin pazarlık/müzakere konusunda kabiliyetli oldukları varsayımı üzerinden bunları yapıyordu. Trump Kushner hakkında konuÅŸmaya baÅŸlarken Henry Kissinger’a atıfta bulunuyor ve “O, Kushner’in yeni Kissinger olma yolunda ilerlediÄŸini söylüyor” diyordu.”

 

Bu arada Kushner, Trump’ın baÅŸ stratejisti Steve Bannon’un bir anti Semitist olduÄŸu sonucuna varmış ve onu barış dosyasından alma konusunda “tereddüt etmemiÅŸti”. Bannon, “daimi olarak Kushner’in yeteneklerini ve hal ve hareketlerini küçümseyen” Sheldon Adelson ile yakın iliÅŸki içindeydi. Buna raÄŸmen Trump, Kushner’e Adelson ile temasta kalmasını salık veriyordu. Bu durum da kısır bir döngü oluÅŸturuyordu.

 

Wolff, “Bannon’un İsrail’de güçlü bir pozisyona sahip olması, Ortodoks bir Yahudi olarak büyümüÅŸ olan Kushner’i çok ÅŸaşırtıyordu” diye yazıyor. “Kushner için, Bannon’un saÄŸcı refleksle sergilediÄŸi ve Trump’ın benimsediÄŸi İsrail savunması, bir çeÅŸit doÄŸrudan kendisini hedef alan anti-Semitik bir jujitsu tekniÄŸi idi.”

 

4. “İlk Gün Kudüs”

 

Kitapta, Beyaz Stratejisti Bannon’un Fox News’in eski CEO’su Roger Ailes’e Trump’ın “daha ilk günden elçiliÄŸi Kudüs’e taşıma” niyeti olduÄŸunu söylediÄŸini yazıyor. Ailes ile sıcak bir akÅŸam yemeÄŸi sırasında Bannon, Trump’ın OrtadoÄŸu’yu nasıl yeniden ÅŸekillendireceÄŸini anlatmıştı:

 

“Batı Åžeria’yı Ürdün’e verelim. Gazze’yi Mısır alsın. Buralarla onlar baÅŸa çıksın. Ya da çıkmasınlar! Suudiler uçurumun kenarında, Mısırlılar da öyle.. Hepsi Perslerden korkuyorlar. Yemen, Sina, Libya… Bu çok kötü bir ÅŸey. Rusya’nın bu denli kilit olmasının sebebi de bu… Rusya o kadar kötü mü? Kötü! Ama dünya bütünüyle kötü adamlarla dolu”.

 

Ailes, Bannon’un kendisine aktardığı bu cümleleri daha sonradan Wolff ile bir araya geldiÄŸi baÅŸka bir akÅŸam yemeÄŸinde aktarmış. 

 

5. Türkiye: Trump’tan Emin DeÄŸil

 

GeçiÅŸ sürecinin baÅŸlarında, üst düzey Türk bir yetkilinin Beyaz Saray’ı etkileyebilmek için ABD’nin önemli bir iÅŸadamına “gerçekten karmaşık yollarla” ulaÅŸtığını yazıyor kitap.

 

Yetkili, “Türkiye’nin ABD karşısında ABD’nin Türkiye’deki askeri varlığı konusunda baskılayarak mı yoksa baÅŸkana BoÄŸazda dillere destan arazi vererk mi avantaj kazanacağını” soruyor. 

 

Türkiye, çok kez giriÅŸimde bulunsa da Temmuz 2016’daki darbe giriÅŸiminin arkasında bulunan isim olduÄŸu iddia edilen Fettullah Gülen’in iadesi konusunda lobi yapmakta zorlandı.

 

6. Trump’ın İran Nefretinin Kökeni

 

Trump’ın İran’a karşı sarf ettiÄŸi düÅŸmanca sözler, onun dış politikasının tam olarak özeti. Wolff, Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn’in etkisiyle İran’ın “kötü adam olduÄŸunu” öÄŸrendiÄŸini yazıyor. 

 

Flynn ayrıca Trump’a “İran’a karşı çıkan her kim varsa o “iyi adamdır”” formülünü fısıldamıştı.

 

7. OrtadoÄŸu: Sadece Dört Aktör

 

Trump’ın yakın çevresi OrtadoÄŸu’yu “dört oyuncu” etrafına indirgedi: Mısır, İsrail, Suudi Arabistan ve İran.

 

Trump yönetimi ilk üç ülkenin Tahran karşısında birleÅŸeceÄŸine inandı ve Mısır ile Suudi Arabistan’ın da İran konusunda anlaÅŸtıkları takdirde Amerika aleyhinde iÅŸ tutmayacağını düÅŸündü. Wolff, OrtadoÄŸu’ya karşı geliÅŸtirilen bu yeni bakış açısını ÅŸöyle aktarıyor:

 

“Karman çorman bir tasavvur. Bannon’un yalnızcılığı (herkese bulaÅŸan bir lanet var ve uzak durulması gerek), Flynn’in İran karşıtlığı, (bütün dünyanın zehri ve pisliÄŸi mollaların üzerinde) ve son olarak Kushner’in Kissinger’cılığı (bütünüyle aklını ona kiraya vermek gibi deÄŸil ama 94 yıllık bir tecrübenin izinden gitme vazifeÅŸinaslığı)”.

 

8. Trump, Suriye’ye Saldırmaya Nasıl Karar Verdi?

 

 

 

4 Nisan 2017’de Han Åžeyhun’a düzenlenen kimyasal saldırı sonrasında Trump beklenmedik bir karar alarak, Suriye ordusuna ait bir hava üssüne misilleme olsun diye Tomahawk füzeleri ateÅŸledi.

 

Wolff, Trump’ın ilk baÅŸta kararsız olduÄŸunu fakat sürecin sonrasında nasıl geliÅŸtiÄŸini yazıyor:

 

“O gün öÄŸleden sonraydı. Ivanka [Trump] ve [ulusal güvenlik danışmanı yardımcısı] Dina [Powell], Bannon’un hazırladığı aÄŸzından köpükler çıkan çocuk resimlerinden oluÅŸan bir sunumu baÅŸkana gösterdiler. Trump bu resimlere birkaç kez baktı. Trump, hipnoz olmuÅŸa benziyordu. Bannon, o anda Trump’ın resmen eriyip yumuÅŸadığını gördü.”

 

6 Nisan’daki yoÄŸun toplantı serüveninin ardından Trump, bir gün sonrası için saldırı emri vermiÅŸti.

 

“Toplantı bitip karar alındığında, Trump canlanmıştı. Uçakta gazetecilerle buluÅŸtu. Her zamanki muzip havasındaydı fakat Suriye konusunda atılacak adıma dair bir açıklama yapmamıştı.”

 

Saldırı gerçekleÅŸtiÄŸinde Trump, Çin cumhurbaÅŸkanını Florida’daki Mar-a-Lago konutunda ağırlamaktaydı. Her ÅŸey bittiÄŸinde, Trump ve bazı danışmanları fotoÄŸrafçılara poz verdiler. Fakat Wolff’un yazdıklarına göre “Steve Bannon, sert bakıyordu. Sahnedeki neÅŸenin sahteliÄŸinden ötürü kızgındı.”

 

Trump’ın dış politikası, özellikle OrtadoÄŸu politikası genelde öngörülemez olarak bilinirdi. Fakat bu konuda, “ulusal güvenlik kadrosu rahatlamıştı. Öngörülemeyen baÅŸkan öngörülebilir hale gelmiÅŸ, yönetilemez adam yönetilmiÅŸti.”

 

9. Müslüman Yasağı: Bannon Havaalanlarında Protestolar Olsun İstedi

 

Beyaz Saray Stratejisti Steve Bannon, inatla, belli ülkelerdeki Müslümanların ABD’ye giriÅŸini yasaklayacak tasarıyı imzalatmak için çabalıyordu. Fakat bir problem vardı.

 

“Bannon, kanunları ve kuralları deÄŸiÅŸtirecekti ama bunu nasıl yapacağını gerçekten bilmiyordu. Bu sınırlama, onları engellemek için kullanılabilirdi. Süreç onların düÅŸmanıydı. Sadece yapması gerekiyordu; nasıl olacağı önemli deÄŸildi. Biran önce yapılmalı ve güçlü bir karşı tedbir olarak hayata geçirilmeliydi.”

 

Wolff’un kitabında yazanlara göre Bannon, hiç bilgisayar kullanmazmış, bu yüzden Beyaz Saray siyaset danışmanı Stephen Miller’ı görevlendirmiÅŸ ve “internette bir tasarı nasıl hazırlanır konusunu araÅŸtırmasını istemiÅŸ”.

 

27 Ocak’ta karar imzalandığında, Beyaz Saray’daki görevliler bu iÅŸin neden Cuma gününe yani havaalanlarının en kalabalık olduÄŸu güne ve çok sayıda protestocunun toplanmasına fırsat veren güne denk geldiÄŸini öÄŸrenmek istemiÅŸler.

 

Bannon ise “İşte bu yüzden. Havaalanında kar taneleri gözükmeli ve isyanlar baÅŸlamalı” demiÅŸ.

 

10. DışiÅŸleri Bakanı Haley, BM Büyükelçisi Powell mı?

 

Üst düzey bir Beyaz Saray personeli tarafından “Lucifer kadar hırslı” ÅŸeklinde tanımlanan BM elçisi Nikki Haley, Trump’ın çalışma halkasına Ivanka tarafından el verilerek “arkadaÅŸ kontenjanından” girmiÅŸ.

 

Wolff, Haley’in Trump hakkında yalnızca bir dönem -o da eÄŸer olabilirse- baÅŸkan olacağı öngörüsünde bulunduÄŸunu ve “ardından ona mirasçı olabilmeyi” düÅŸündüÄŸünü aktarıyor. Fakat Trump’ın Haley konusundaki fikirleri farklıydı.

 

“Haley, dış politika ve ulusal güvenlik ekibi içinde giderek artan biçimde edindiÄŸi etkin pozisyon göz önünde bulundurularak Trump ailesi tarafından Rex Tillerson’un neredeyse kesin gibi görünen istifası sonrasında dışiÅŸleri bakanlığına getirilecek isim olarak seçilmiÅŸti. (Bu görev deÄŸiÅŸiminde Haley’den boÅŸalacak BM koltuÄŸuna da Dina Powell oturtulacaktı.)”

 

Bannon ise Haley’in Trump’ı zekası ile alt etmesinden korkuyordu ve Tillerson’un CIA ÅŸefi Mike Pompeo ile deÄŸiÅŸtirilmesi yönünde baskı kurmaya çalışıyordu ya da en azından istifasını bekliyordu.

 

11. Altın Golf Arabaları…

 

O meÅŸhur küre üzerinde birleÅŸmiÅŸ eller pozuyla akıllara kazınan Trump’ın ilk yurt dışı ziyareti sırasında damat Jared Kushner ve eÅŸi Ivanka, altın golf arabalarıyla dolaÅŸtırıldılar. Suudiler, Trump’ın onuruna düzenledikleri törenlere 75 milyon $ harcadılar ve Trump’ı taht gibi bir koltukta ağırladılar.

 

“BaÅŸkan, arkadaÅŸlarına bunun ne kadar kolay ve olaÄŸan bir ÅŸey olduÄŸunu söylemek için Amerika’yı arayıp, Obama’nın her ÅŸeyi nasıl bu denli ters yüz ettiÄŸine inanamadığını aktardı.”

Sosyal medyada paylaÅŸ: Facebook Twitter Whtasapp


Hakkımızda

Uluslararası Siyasal Gündem - Kudus Analiz | KA kudusanaliz.com


Kudüs Analiz sitesi bir Kudüs Medya AŞ portalıdır




Son Güncellenenler


Network Yazılım